25 Aralık 2010 Cumartesi

Aklın havadaysa ve sen yerdeysen

Bülent Ortaçgil'in "Sen" albümü olmuş mu olmamış mı diye düşünüyordum,
5'inci şarkı olan "Acıtır"a diyecek bi şey bulamadım.



Nisan denizi gibi acıtır
Hoşgeldin değil, hoşçakal acıtır
Aklında resimler
Hep geri sarıyorsan
Biraz da duygun varsa, acıtır
Güneşe bakmışız gibi acıtır
Tutuşmuş da yanmamışız gibi acıtır
Üstün biraz hafifse
Ve ayaz bindirmişse
Kaçacak yer yoksa, acıtır
Tepemizde bulutlar
Yağmuru unuttular
Kuru toprak gibiysen acıtır
Ay dolunay
Deniz yanıyor
Ben ner'deyim, ben ner'deyim
Saat çok geç
Belki gece üç
Kimlerleyim, kimlerleyim
Ben ner'deyim
Öğrenmiş de inanmamışız gibi acıtır
İnanmış ama öğrenmemişiz gibi acıtır
Aklın havadaysa
Ve sen yerdeysen
Bir de fark edersen, acıtır
Yudum yudum biriktirmişiz
Biri çarpıp dökmüşse
Ve artık dolmuyorsa, acıtır
Ay dolunay
Deniz yanıyor
Ben ner'deyim, ben ner'deyim
Saat çok geç
Belki gece üç
Kimlerleyim, kimlerleyim
Ben ner'deyim

Festeggia con noi!



90'ların başı Show TV. Benimle yaşıt arkadaşlar karmaşık duygularla hatirlar Tutti Frutti'yi ve Çin Çin'leri. Burada programı değil sadece şarkısını verebiliyoruz. Ama üşenmedim sözlerini de buldum, azıcık da çevimeye kalkıştım. Düzelten olursa ne ala!.

CIN CIN

festeggia con noi.... (kutla bizimle)

Cin cin
Primizie siamo cin cin (Biz en birinciyiz??)

Cin cin
Fruttine prelibate cin cin (Meyvelerin tadına bak)

Sbucciate shakerate (Kabuklarını soy salla) shake it gibi
Cin cin

Con ghiaccio zucchero
E l'amore e per tè (Senin için şekerli buzlu aşklı)

Tanto ce nè per far cin cin (????)
Ci innamoriamo cin cin (Büyülendim?)

Cin cin cin cin
Ricoprimi di baci (Beni öpücüklere boğ???)

Cin cin cin cin
Assaggia e poi mi dici (Tadına bak da söyle) !!??

Cin cin cin cin
Diventeremo amici (Arkadaş olalım)
Brinda alla fortuna (Şansınla kızaralım)
Festeggia con noi (Bizimle kutla)

Cin cin
Cin cin

Ti intratteniamo cin cinz (seni yaşatıcam) (iyice sallamaya başladım)

cin cin
T'affasciniamo cin cin (hayran bırakıcam)

Frizzante spensierate (tasasızca köpükler içinde)
cin cin
Se bevi un sorso potrai perder la testa (Bir yudum içen sınavı kaybeder) (mi??)
Sarà una festa
Con cin cin
Ti accarezziamo cin cin (tatil olsun seni okşıycam çin çin!!!)

24 Aralık 2010 Cuma

Making sense of it all




Yıllar önce BBC World'de dönen bir teaser. "Not everything you see on the news is instantly clear. BBC World making sense of it all" diyor.

Yani sana bilgi bombardımani yapmayacağım, dunyada olup bitenler ne anlama geliyor, bunu anlatacağım diyor.

Bizim TV gazete ve dergilerin anlaması gereken de bu bence.

21 Aralık 2010 Salı

Kürt meselesine 85 yıllık bakış

Çift dil tartışmalarının yoğunlaştığı şu günlerde hoş bir sürpriz sonucu, tüm yaşamını bu tartışmalara ve genel olarak Kürt sorununa harcamış bir enteltüel olan Tarık Ziya Ekinci’nin “Lice’den Paris’e anılarım” adlı kitabı İletişim tarafından yayınlandı. Tam 1048 sayfalık kitapta Ekinci, 1925’te Lice’de başlayan ve günümüze kadar süren 85 yıllık hayatı boyunca Türkiye’deki sol siyaset ve Kürt meselesini iç içe geçmiş iki kulvar olarak anlatıyor. CHP ve Türkiye İşçi Partisi içinde siyaset yapan, bu siyaset yüzünden bir dönem cezaevine giren ve bir dönem de gurbete giden Ekinci’nin kitabını okurken, Şeyh Sait İsyanı’ndan bugüne Cumhuriyet tarihi boyunca gelişen olayların Güneydoğu’dan nasıl göründüğüne dair sağlam bir fikir sahibi oluyorsunuz. Ekinci’nin doğu mitinglerinden TBMM kürsüsüne uzanan siyasi yaşamına dair anıları, yakın tarih hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler tarafından mutlaka okunmalı.

Türkiye'de yoktuydu da sanki

Geçen hafta İsviçre’de tartışılan “ensestin serbest bırakılmasına yönelik yasa tasarısı” Türk medyasına “iğrenç tasarı” olarak geçti. Peki, Türkiye’de bu “iğrenç yasa”nın zaten var olduğunu biliyor muydunuz? Şöyle ki; İsviçre’de önerilen yasa, reşit olmayan aile üyeleriyle, ya da kişinin rızası dışında oluşan cinsel ilişkiyi (cinsel istismar) elbette ki serbest bırakmıyor. Bunlara yönelik cezalar baki kalacak. Yeni tasarı, “Reşit kişiler arasında rızaya dayalı cinsel ilişkiye, bu kişiler aynı aileden olsa bile devlet karışmasın” diyor. Nitekim Türkiye, Fransa, Rusya, Hollanda, Çin ve bazı diğer ülkelerde, böyle bir suç, yasa kapsamında zaten yok. Ceza yasamıza göre cinsel istismar, reşit olmayan, ya da rıza dışı cinsel ilişki olarak tanımlanıyor. “Cinsel istismar aile üyelerinden birine yönelik yapılmışsa ceza oranı artar” deniyor ama ortada istismar yoksa, kanunumuza göre suç da ceza da yok. İsviçre’de ise, birçok ülkede olduğu gibi, aile bireyleri arasındaki cinsel ilişki, taraflar reşit de olsa, rızaları da olsa yasak ve ceza getiriyor. Kaldırılması istenen ceza da bu.

Böyle bir şeyi düşünmenin bile iğrenç olduğunu söyleyebiliriz ve İsviçreliler’in kanunlarını değiştirmemelerini isteyebiliriz. Ama bizde zaten yasak olmayan bir şeyi, niye serbest bırakıyorsunuz diye İsviçreliler’e kızmak biraz absürt değil mi? Aslında yasasını değiştirmesi gereken belki de biziz.

24 Ağustos 2010 Salı

Ogrenciyiz ve maclari takip ediyoruz

Gecen hafta Google'da tum dunyada en cok aranan terimler. 3'üncü ve 6'nci bizden.


3 numaradaki Kredi ve Yurtlar Kurumu. 6'daki de canli mac skorlari sitesi. Belki internet kullanicilarimizi gosteren bir ipucu olabilir.

Dersimiz özel haber

Önce tanımını yapalım, nedir özel haber? Bir ay önce çıkmış bir haberi biraz makyajlayıp piyasaya vermek. İşte mükemmel bir özel haber örneği:

Bu da bir ay önce çıkmış öylesine bi haber işte:










2011'i bekleyin

Yalnızca kendi düğünlerinde çalan Roman müzisyenler nasıl caz festivallerine çağrılır oldu? Stüdyoda her tür altyapıyı çalan, saatlerce çalışan virtüözler kim? Romanistanbul adlı kitabında bu sorulara harika yanıtlar bulan Özgür Akgül şimdi de İstanbul'daki Roman müzisyenlerin belgeselini çekti. Seneye izleyeceğiz. Crossing The Bridge gibi bir şey olacak sanki. Şimdilik fragmanıyla yetiniyoruz.